TurkExim Menü Çubuğu
.

ROMANYA | ÜLKE RAPORU 2011

Romanya Ülke Raporu: 2011 Ekonomik Değerlendirmesi ve Türkiye İçin Fırsatlar

Romanya Ülke Raporu: 2011 Ekonomik Değerlendirmesi ve Türkiye İçin Fırsatlar Özeti

1.0 Stratejik Genel Bakış: Romanya'nın Konumu ve Potansiyeli

Asya, Avrupa ve Ortadoğu'nun kesişim noktasında, stratejik bir coğrafyada yer alan Romanya, 1 Ocak 2007'de Avrupa Birliği'ne (AB) tam üye olarak ekonomik ve siyasi önemini pekiştirmiştir. Gelişmiş sanayisi, verimli tarım alanları ve zengin doğal kaynakları ile önemli bir potansiyel barındıran ülke, Polonya'nın ardından Orta ve Doğu Avrupa'nın en büyük ikinci pazarı konumundadır. Bu konumu, onu hem bölgesel bir güç hem de uluslararası yatırımcılar için cazip bir merkez haline getirmektedir.

KategoriBilgi
Resmi AdıRomanya
BaşkentBükreş
Nüfus21.528.627 (28 Mayıs 2008 itibarıyla)
Yüzölçümü238.391 Km²
Para BirimiLeu (RON)
Üyesi Olduğu Önemli KuruluşlarAB, BSEC, NATO (PFP aracılığıyla), IMF, Dünya Bankası, DTÖ

Bu rapor, Romanya'nın mevcut ekonomik yapısını, kilit sektörlerini ve bu dinamik pazarın Türkiye için sunduğu ticari fırsatları derinlemesine inceleyecektir.

Romanya ekonomisi ve bayrağı görseli

2.0 Siyasi ve Sosyal Yapı: Geçiş Döneminden Günümüze

Romanya'nın modern siyasi ve sosyal yapısı, Aralık 1989 Devrimi ile komünist rejimin sona erip çok partili demokratik sisteme geçilmesiyle köklü bir dönüşüm yaşamıştır. Bu geçiş, ülkenin ekonomik ve toplumsal dinamiklerini yeniden şekillendiren temel bir dönüm noktası olmuştur.

Ülkenin siyasi tarihi, karmaşık ve dönüştürücü olaylarla doludur:

  • 1878: Yaklaşık 400 yıl süren Osmanlı egemenliğinin ardından resmi bağımsızlığını ilan etmiştir.
  • II. Dünya Savaşı Sonrası: Diğer Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri gibi Sovyet egemenliği altına girmiş ve Nikolae Çavuşesku'nun liderliğinde komünist bir rejim benimsemiştir.
  • Aralık 1989 Devrimi: Doğu Bloku'ndaki değişim rüzgarlarıyla başlayan halk ayaklanmaları, Çavuşesku rejiminin devrilmesiyle sonuçlanmış ve ülke, Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin öncülüğünde çok partili demokratik sisteme geçiş yapmıştır.

Nüfus yapısı açısından Romanya, önemli demografik zorluklarla karşı karşıyadır. 1990 yılından itibaren artan dışa göç ve azalan doğum oranları nedeniyle ülke nüfusu sürekli bir düşüş trendindedir; 1990'da 23,21 milyon olan nüfus, 2008'de 21,5 milyona gerilemiştir. Etnik olarak homojen bir yapıya sahip olan ülkede nüfusun %89,5'i Romen, %6,6'sı Macar ve %2,5'i Çingenelerden oluşmaktadır. Batı Avrupa'ya kıyasla daha genç bir nüfusa sahip olması, işgücü potansiyeli açısından bir avantaj sunsa da, azalan doğum oranları gelecekte sosyal güvenlik ve sağlık sistemleri üzerinde baskı oluşturma riski taşımaktadır.

Bu siyasi ve sosyal zemin, raporun bir sonraki bölümünde incelenecek olan ekonomik performansı ve yapısal dönüşümü anlamak için kritik bir bağlam sunmaktadır.

3.0 Ekonomik Performans ve Yapısal Dönüşüm (2011 Perspektifi)

1989 Devrimi'nin ardından serbest piyasa ekonomisine adaptasyon sürecine giren Romanya ekonomisi, özellikle AB üyelik sürecinin getirdiği reformlar ve yabancı yatırımlarla önemli bir yapısal dönüşüm yaşamıştır. Bu dönem, hem hızlı büyüme hem de küresel krizin getirdiği zorluklarla karakterize edilmektedir.

2006-2010 dönemi ve 2012 projeksiyonları incelendiğinde, Romanya ekonomisinin temel dinamikleri şu şekilde özetlenebilir:

  • Büyüme Dinamikleri: Romanya, AB'ye üyelik öncesi ve hemen sonrasında, 2006-2008 yılları arasında %6-7'nin üzerinde güçlü reel GSYİH büyüme oranları yakalamıştır. Ancak küresel finansal kriz, bu ivmeyi tersine çevirerek 2009'da ekonominin %7,1 gibi keskin bir oranda daralmasına yol açmıştır. 2012 için öngörülen %3,5'lik toparlanma projeksiyonu, kriz sonrası yeniden büyüme patikasına girme beklentisini yansıtmaktadır.
  • Enflasyon ve İşsizlik: Ekonomik büyüme dönemlerinde kontrol altına alınan ve 2008'de %4,4 olan işsizlik oranı, krizin etkisiyle 2009'da %7,8'e fırlamıştır. Enflasyon ise bu dönemde dalgalı bir seyir izlemiş, krizin etkisiyle tüketici fiyatları üzerindeki baskı artmıştır.
  • Dış Denge: Romanya ekonomisinin en önemli yapısal sorunlarından biri, sürekli negatif seyreden cari işlemler dengesidir. AB üyeliği beklentisiyle artan yabancı sermaye girişi ve iç tüketim, ithalatı patlatarak cari denge üzerinde baskı oluşturmuştur. Hızlı büyüme dönemlerinde ithalat talebindeki patlama, cari açığın 2007'de 23 milyar doları, 2008'de ise 23,7 milyar doları aşarak GSYİH'nin %11'ini geçen bir seviyeye tırmanmasına neden olmuştur.

Ekonominin sektörel yapısı da bu dönemde belirgin bir şekilde değişmiştir. Sanayinin GSYİH içindeki payı, 1989'daki %57'lik seviyesinden 2007'de %36,7'ye gerilerken, hizmetler sektörünün payı aynı dönemde %55,9'a yükselmiştir. Bu değişim, Romanya'nın merkezi planlı bir ekonomiden hizmet odaklı bir piyasa ekonomisine doğru yapısal dönüşümünü açıkça göstermektedir.

Bu genel ekonomik çerçeve, ülkenin kilit sektörlerindeki potansiyeli ve zorlukları daha iyi anlamak için bir zemin oluşturmaktadır.

4.0 Kilit Sektörlerin Değerlendirilmesi

Romanya ekonomisinin gücü, belirli kilit sektörlerdeki büyüme potansiyelinden ve yapısal dönüşümden kaynaklanmaktadır. Bu sektörler, hem ülke ekonomisinin lokomotifi konumunda olup hem de Türk yatırımcılar ve ihracatçılar için önemli fırsatlar sunmaktadır.

4.1 İnşaat ve Müteahhitlik Hizmetleri

İnşaat sektörü, Romanya'nın en dinamik alanlarından biridir. 2007 yılında %33,6'lık rekor bir büyüme oranıyla Avrupa'da lider konuma yükselen sektör, ülkenin altyapı modernizasyonu ihtiyacından beslenmektedir. Özellikle AB fonları ile desteklenen büyük ölçekli projeler, sektör için ana itici güçtür. Otoyol, demiryolu, konut, alışveriş merkezleri, su arıtma ve enerji santrali (hidroelektrik ve nükleer) projeleri, önümüzdeki dönemde de önemli fırsatlar sunmaya devam edecektir.

4.2 Enerji Sektörü

Romanya, kömür (linyit) ve doğalgaz gibi önemli birincil enerji kaynaklarına sahip olmasına rağmen, artan iç talebi karşılamak için net bir enerji ithalatçısı konumundadır. Ülke, coğrafi konumu sayesinde Hazar bölgesi ile Batı Avrupa arasında potansiyel bir enerji transit koridoru olma rolü üstlenmektedir. Sektör, mevcut tesislerin modernizasyonu ve enerji verimliliğini artırmaya yönelik yatırımlara açık bir alandır.

4.3 Tarım ve Hayvancılık

Zengin ve verimli topraklara sahip olmasına rağmen Romanya'nın tarım sektörü, potansiyelinin altında bir performans sergilemektedir. Komünizm sonrası dönemde toprakların küçük parsellere bölünmesi, modern tarım tekniklerinin ve makineleşmenin yaygınlaşmasını yavaşlatmıştır. Tarım, istihdamın yaklaşık üçte birini (%29,5) oluşturmasına rağmen GSYİH'ye sadece %6'ya yakın (%5,87) bir katkı sunması, sektördeki yapısal verimsizlik problemini net bir şekilde ortaya koymaktadır. Bu durum, sektörde verimliliği artıracak modernizasyon yatırımları için büyük bir potansiyel olduğunu göstermektedir.

4.4 Sanayi

Romanya sanayisi, ikili bir yapı sergilemektedir. Otomotiv ve eczacılık gibi doğrudan yabancı yatırımlarla desteklenen modern sanayi kolları hızla gelişirken; metalurji ve kimya gibi geleneksel ağır sanayi dalları, eskiyen tesisler ve teknolojik yetersizlikler nedeniyle zorluklar yaşamaktadır. Özelleştirme ve modernizasyon çabaları, sanayinin rekabet gücünü artırmada kritik bir rol oynamaktadır.

Bu kilit sektörlerdeki dinamikler, Türkiye ile Romanya arasındaki ekonomik ilişkilerin ve iş birliği potansiyelinin temelini oluşturmaktadır.

5.0 Türkiye-Romanya Ekonomik İlişkileri: Ticaret ve Yatırım Analizi

Türkiye ve Romanya arasındaki köklü tarihi bağlar ve coğrafi yakınlık, iki ülke arasında güçlü ve dinamik bir ekonomik ortaklığın gelişmesine zemin hazırlamıştır. Bu ilişkiler, hem ticaret hacmi hem de doğrudan yatırımlar açısından önemli bir boyuta ulaşmıştır.

5.1 Ticari İlişkiler

İki ülke arasındaki ticaret hacmi, küresel ekonomik dalgalanmalara paralel bir seyir izlemiştir.

  • Ticaret Hacmi: 2008 yılında 7,5 milyar dolar ile zirveye ulaşan ticaret hacmi, 2009'daki küresel krizle birlikte 4,4 milyar dolara gerilemiştir. Ancak 2010 yılında hızlı bir toparlanma göstererek 6 milyar dolar seviyesini aşmıştır. Bu toparlanma eğilimi, iki ekonomi arasındaki bağların gücünü göstermektedir.
  • Ticaret Dengesi: Ticaret dengesi yıllara göre değişkenlik göstermekle birlikte, 2009 ve 2010 yıllarında Türkiye aleyhine bir açık söz konusudur. Bu ticaret açığı, Türkiye sanayisinin hammadde ve ara malı ithalatına dayalı yapısının bir yansıması olarak okunabilir; zira ithalat kalemlerinin başında demir-çelik hurdası ve yassı mamuller yer almaktadır.

Türkiye'nin Romanya'ya Başlıca İhraç Ürünleri (2010):

  • Dizel ve yarı dizel motorlar
  • Kara taşıtları için aksam ve parçalar
  • Otomobiller, steyşın vagonlar ve yarış arabaları
  • Petrol yağları ve bitümenli minerallerden elde edilen yağlar
  • Demir/çelikten diğer tüpler, borular ve içi boş profiller

Türkiye'nin Romanya'dan Başlıca İthal Ürünleri (2010):

  • Demir/çelik döküntü ve hurdaları
  • Demir/çelik sıcak hadde yassı mamulleri
  • Telli telefon-telgraf için elektrikli cihazlar
  • Otomobiller, steyşın vagonlar ve yarış arabaları
  • Petrol yağları ve bitümenli minerallerden elde edilen yağlar

5.2 Yatırım İlişkileri

Türk firmalarının Romanya'daki yatırımları, iki ülke arasındaki ekonomik entegrasyonun önemli bir göstergesidir.

  • Yatırımcı Profili: Türkiye, yatırımcı sayısı bakımından Romanya'daki üçüncü ülke konumundadır. Ancak toplam yatırım değeri açısından on birinci sırada yer alması, Türk yatırımlarının genel olarak küçük ve orta ölçekli olduğunu göstermektedir.
  • İstatistiksel Gerçeklik: Resmi istatistikler, Romanya'daki Türk sermayesinin gerçek boyutunu tam olarak yansıtmamaktadır. Önemli miktarda Türk sermayesinin Hollanda gibi üçüncü ülkeler üzerinden Romanya'ya girmesi nedeniyle, toplam yatırım miktarının kayıtlarda görünenin çok daha üzerinde olduğu tahmin edilmektedir.
  • Faaliyet Alanları: Türk firmaları Romanya'da oldukça geniş bir yelpazede faaliyet göstermektedir. Başlıca sektörler arasında bankacılık, inşaat, menkul kıymetler, gıda işleme ve üretimi, plastik maddeler üretimi, ambalaj sanayi, elektrikli malzeme üretimi, restaurant ve casino işletmeciliği, nakliye, turizm, iç ve dış ticaret bulunmaktadır.

Bu veriler, iki ülke arasındaki ticari ve yatırım ilişkilerinin sağlam bir temele oturduğunu, ancak hala geliştirilebilecek önemli alanlar barındırdığını ortaya koymaktadır.

6.0 Pazar Fırsatları, Zorluklar ve Stratejik Sonuç

Romanya pazarı, Türk girişimciler için stratejik konumu ve pazar büyüklüğü ile önemli bir potansiyel sunmaktadır. Ancak bu potansiyeli başarıya dönüştürmek, pazarın kendine özgü zorluklarını anlamayı ve doğru stratejiler geliştirmeyi gerektirmektedir.

Fırsatlar ve Avantajlar

  • Stratejik Konum: Romanya, Merkezi Avrupa, Baltıklar ve Orta Doğu pazarlarına erişim için stratejik bir kapı görevi görmektedir.
  • Pazar Büyüklüğü: Polonya'dan sonra Orta ve Doğu Avrupa'nın en büyük ikinci pazarı olması, ölçek ekonomisi ve geniş bir tüketici tabanına ulaşma imkanı sunmaktadır.
  • Türk İş Dünyasının Varlığı: Ülkede halihazırda faaliyet gösteren çok sayıda Türk iş insanı ve firması, pazara yeni girecek girişimciler için önemli bir network ve destek mekanizması oluşturmaktadır.
  • Potansiyel Sektörler: İnşaat, enerji, turizm, otomotiv yan sanayi, gıda işleme ve tekstil gibi sektörler, hem ihracat hem de yatırım açısından yüksek potansiyel barındırmaktadır. Mevcut Türk yatırım profili KOBİ ağırlıklı olsa da, Romanya'nın özellikle AB fonlarıyla desteklenen büyük altyapı projeleri, Türk müteahhitlik ve inşaat sektörünün büyük ölçekli oyuncuları için henüz tam olarak değerlendirilmemiş bir potansiyel barındırmaktadır.

Zorluklar ve Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

  • Bürokrasi ve Hukuk Sistemi: Sık mevzuat değişiklikleri, kurumlar arasında yaşanan yetki çatışmaları ve yargı süreçlerinin yavaş işlemesi, iş yapma süreçlerini zorlaştırabilen en önemli faktörlerdir.
  • Çalışma İzinleri: Özellikle Türkiye'den götürülen personel için çalışma ve oturma izni alınması, uzun ve meşakkatli bürokratik süreçler gerektirebilmektedir.
  • Tahsilat Sorunları: Yargı mekanizmasının yavaşlığı, ticari anlaşmazlıklarda ve ihraç bedellerinin tahsilatında ciddi gecikmelere yol açabilmektedir. Bu riski minimize etmek için gayri kabili rücu (dönülemez) akreditif gibi güvenli ödeme yöntemlerinin tercih edilmesi kritik önem taşımaktadır.
  • Tarife Dışı Engeller: Resmi olarak açıklanmasa da, özellikle tekstil ve bazı yaş meyve-sebze ürünlerinin ithalatında gümrüklerde uygulanan gayri resmi taban fiyat uygulamaları, maliyetleri ve belirsizlikleri artırabilmektedir.

Sonuç olarak, bürokratik zorluklar ve yavaş işleyen hukuk sistemi gibi riskler dikkatli yönetilmeyi gerektirse de, Romanya'nın AB fonlarıyla beslenen altyapı yatırımları ve büyüyen iç pazarı, özellikle inşaat, otomotiv yan sanayi ve katma değerli gıda işleme sektörlerindeki Türk firmaları için orta ve uzun vadede yüksek getiri potansiyeli sunmaktadır.

© TURKEXIM.Tüm hakları saklıdır.Kaynak: ÜLKE RAPORU Hazırlayan : İsmail Erkan SARISAÇLI Ankara -Nisan, 2011 T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İHRACATI GELİŞTİRME ETÜD MERKEZİ


Yorumlar - Yorum Yaz
.