TurkExim Konşimento Verisi | İthalatçı & İhracatçı Firma Arama  IMPORTERS & EXPORTERS & IMPORT EXPORT CUSTOMS DATA & BILL OF LADING SEARCH ENGINE  HOW TO USE TURKEXIM DEMO VERSION  
.

tarım ve gıda ürünleri ihracatı-KANADA

Kanada'ya Tarım Ve Gıda Ürünleri İhracatı


Etiketler: Kanada'ya ihracat, tarım ve gıda ürünleri,ihrac ettiğimiz ürünler,ihrac edilen ürünler

Kanada’da gıda tüketiminin en önemli faktörlerinden birisi doğal ve sağlıklı olduğu düşünülen

gıdalara yönelim olup, ülkede yaşam süresinin uzamasının bunda önemli bir etken olduğu

belirtilmektedir. Ayrıca ürün çeşitliliği itibariyle gelişmiş bir pazar konumunda bulunan Kanada’da,

sağlıklı olmasının yanı sıra geleneksel ve özgün niteliklere sahip ürünlere olan talep de artış

göstermektedir. Bu sebeple tüketici eğilimlerinin karşılanması amacıyla, standart ürünlere göre

özel nitelikleri ön plana çıkartılarak pazarlanan “özel nitelikli ürünler” pazarda önemli yer

tutmaktadır.
 

Bu çerçevede gerek ürün özellikleri gerekse de pazarlama taktikleri açısından rakiplerine göre

üstünlüklerini doğal olarak içinde barındıran birçok Türk ürünün, aşağıda belirtilen sınıflar

bazında ayrıca değerlendirilerek bu özelliklerinin ön plana çıkartılmasının pazara girişte avantaj

sağlanması bakımından önemli olduğu düşünülmektedir.

 

Toplumda ön plana çıkan hastalıklar arasında yer alan kalp hastalıkları, kanser ve obezite

nedeniyle sağlıklı gıdalara olan yönelim, Kanada’da gıda tüketimini etkileyen en önemli faktör

olarak görülmektedir. Ayrıca ürün çeşitliliği itibariyle gelişmiş bir pazar konumunda bulunan

Kanada’da, sağlıklı olmasının yanı sıra geleneksel ve özgün niteliklere sahip ürünlere olan talep

de artış göstermektedir. Bu sebeple farklı tüketici eğilimleri doğrultusunda sınıflandırılmış özel

nitelikli ürünler aşağıda ayrıca değerlendirilmiştir.


Sağlıklı ve Doğal Ürünler: Yukarıda da bahsedildiği üzere Kanada’da gıda tüketiminin en önemli

faktörlerinden birisi doğal ve sağlıklı olduğu düşünülen gıdalara yönelim olup, Kanada’da yaşam

süresinin uzamasının bunda önemli bir etken olduğu belirtilmektedir. Geçtiğimiz yıllarda küresel

düzeyde meydana gelen gıda fiyat artışları, sağlıklı gıdaların talebinde fazla etkili olmamış,

Kanadalı tüketiciler bu tip ürünleri satın almaya devam etmiştir. Ancak, sağlıklı olmasının yanı sıra

yüksek kalorili olması sebebiyle bazı gıdaların tüketimi açısından obeziteye yönelik kaygıların da

önem kazanmaya başlaması, firmaları daha küçük paketli ürünleri pazara sunmaya itmiştir.

Kanada İstatistik Ofisi ile Kanada Sağlık Bakanlığı verilerine göre Kanadalıların beşte biri fazla

kilolu olup, toplumda diğer rahatsızlıkların yanı sıra obezite de sorun olmaya başlamıştır. Obezite

bakımından ülke ortalamasının üzerinde bulunan eyaletler Newfounland ve Labrador, New

Brunswick, Nova Scotia ve Manitoba olmuş, Quebec ve Alberta eyaletleri ülke ortalamasının

oldukça altında kalmışlardır. Kanada Sağlık Bakanlığı obezite konusunda halkı bilinçlendirmeye

devam etmekte ve sağlıklı beslenme şekilleri konusunda eğitim seminerleri düzenlemektedir.

Ülkede vejetaryenliğin yaygınlaşması da bu gruptaki tüketicilerin artan yüksek protein içerikli

sebze tüketimlerinin yanı sıra “doğal” ürünleri tercih etmelerini sağlamıştır. Genetiği değiştirilmiş

organizmalardan elde edilmiş ve ışınlanmış ürünlere yönelik tepkilerin artması da doğal yollarla

üretilmiş gıdaları daha fazla ön plana çıkarmıştır. Kanada’da ayrıca alerjik hastalıklar sebebiyle

belirli gıdaları tüketemeyen tüketiciler, bu tip rahatsızlıklara neden olmayacak alternatif ürünlere

yoğun olarak ilgi göstermektedir. Kanada’da tüketicileri olası ciddi alerjik reaksiyonlara karşı

uyarmak amacıyla, bazı ürünlerin veya bu ürünlerden üretilmiş gıdaların içerik listesinde yer

alması zorunluluğu bulunmaktadır. Sert kabuklu meyveler de bu grup ürünler arasında yer

almakta olup, ürün etiketlemelerinde bu hususa dikkat edilmesi gerekmektedir. 

 

Kanada’da doğal ve sağlıklı ürünlere yönelik eğilim çerçevesinde sağlık algıları bakımından

tüketiciler arasında değer gören ve sağlıklı ürünler sınıfında değerlendirilen zeytin, zeytinyağı ve

sert kabuklu meyve gibi ülkemiz açısından potansiyel arz eden ürünlerin tüketiminde yükselişin

artarak devam edeceği düşünülmektedir.

 

Organik Ürünler: Sağlıklı yaşama yönelik kaygılar da tüketicilerin gittikçe organik ürünleri daha

fazla tercih etmesine neden olmaktadır. Kanada’da 530 bin ha alanda üretim yapan 3600’den

fazla organik ürün üreticisinin yanı sıra tüketime hazır organik gıda üreten 800 civarında firma

bulunmaktadır. Ancak Kanada’nın organik ürün üretimi daha çok ihracata yönelik dökme formda

hububat, bakliyat ve yağlı tohum ürünlerinden oluşmaktadır. Buna rağmen ülkede gelişen

organik ürün üretimi, tüketicilerin ithal ürünlerde de organik ürünlere olan ilgisinin artmasına

sebep olmuştur. İç pazarda yıllık 2,7 milyar Kanada Dolarını aşan organik sertifikalı ürün satışı da

ülkede organik ürün konusunda önemli ölçüde farkındalık yaratıldığını göstermektedir. Kanada’da

yapılan araştırmalar organik gıda pazarının her yıl %15–20 oranında büyüdüğünü

göstermektedir. ABD’nin Kanada’nın organik ürün pazarında büyük etkisi bulunmakta olup,

Kanada’nın ithalatının %80-85’i ABD’den yapılmaktadır. Öte yandan Türk ürünleri açısından da

başta geleneksel ihraç ürünlerimiz olmak üzere organik olarak üretilen gıda ürünlerimizin pazara

girişte büyük şansı bulunduğu görülmektedir.

Etnik Ürünler: Kanada’da etnik yapının çeşitlenmesi Kanada’ya yeni ürün ve damak tatlarının da

yerleşmesine neden olmuştur. Bu durum özel restoran ve süpermarketlerin açılmasını sağlamış;

ayrıca tatillerinde yurt dışında bulunan Kanadalılar da yine bu ürünleri tüketmeye devam etmişler

ve çevrelerine bu ürünleri tanıtmışlardır. Bu yeni ürünlere yönelik ilginin artmasıyla Kanada gıda

ürünleri pazarında ithal edilmiş ve çeşitli özelliklere sahip olan ürünler önemli bir pay sahibi

olmaya başlamışlardır. Uzakdoğu ve Hint Kökenli ürünlerin yanı sıra İtalyan ürünler de özellikle

Toronto ve civarındaki bölgede oldukça popüler hale gelmişlerdir. Yine Ortadoğu, Karayip ve

Latin Amerika mutfaklar da popülarite kazanmaya başlamış olup, gıda perakendecileri bu

mutfakların ürünlerini de raflarında sergilemeye başlamışlardır. 

 

1993 yılından beri ABD’de, Akdeniz mutfağının sağlıklı bir beslenme alternatifi sunduğunun yoğun

olarak tanıtılması, Kanada’da da Akdeniz tipi beslenmeye olan ilgiyi artırmıştır. Son yıllarda

düzenlenen gıda fuarlarında da bunun etkileri görülmekte olup, Kanada fuarlarında Akdeniz

ülkelerine özgü ürünler daha fazla sergilenmeye başlamıştır. Bu anlamda özellikle Akdeniz tipi

beslenmenin yapıtaşlarından biri olarak değerlendirilen zeytinyağı da kalp ve damar

hastalıklarına karşı sağlıklı bir yağ alternatifi sunması sebebiyle sağlığını ön planda tutan

tüketiciler tarafından benimsenmektedir.

 

Bu ürün sınıfı açısından hem Kanada’da yaşayan ve Akdeniz Mutfağını yakından tanıyan

Ortadoğu, Yunan ve Türk azınlıklar, hem de sağlıklı yaşam çerçevesinde tercihlerini

şekillendirmeye çalışan diğer tüketiciler ihraç ürünlerimiz açısından hedef kitlemiz konumunda

bulunmaktadır. Bu nedenle ürünlerin hem etnik kesimlere hem de sağlıklı beslenmeye dikkat

eden tüketicilere ayrı ayrı pazarlanması mümkün görülmektedir.

Helal ve Koşer Sertifikalı Ürünler: Birçok Kanadalı helal ve koşer sertifikalarına sahip ürünlerin

nasıl üretildiği hakkında ayrıntılı bilgiye sahip olmamakla birlikte, bu kategorideki ürünler doğal ya

da organik ürünler gibi değerlendirilmektedir. Yine bu ürünlerin gerektirdiği sertifikasyon

maliyetleri, ürün fiyatına da yansımakta, konvansiyonel ürünlere nazaran %50’ye kadar fiyat

farkı meydana gelebilmektedir.

 

Kanada’da Koşer ürünlere yönelik talepte geçtiğimiz yıllarda önemli bir artış gerçekleşmiş olup,

bu çerçevede Kanada’da faaliyet gösteren koşer sertifika kuruluşları da çalışmalarına hız

vermiştir. Bu çerçevede, ABD’de kurulu bulunan sertifikasyon kuruluşları da Kanada’da şube

açmaya başlamışlardır.

 

Koşer ürünlerin daha çok Musevi tüketicilere yönelik olduğu düşünülse de, Kanada’da Koşer

ürünlerin yaygın hale gelmesiyle birlikte gıda güvenliği kaygıları bulunan, vejetaryen ve/veya

laktoz sindirim güçlüğü bulunan tüketiciler tarafından da tercih edilmeye başlanmıştır. Ayrıca

benzer tüketim alışkanlıkları bulunan Müslümanlar arasından da koşer ürünleri tercih edenler

bulunmaktadır. 2001 yılında gerçekleştirilen bir araştırmaya göre, Kanada koşer perakende

pazarının 575 milyon Kanada Dolarına ulaştığı tahmin edilmekte olup, Koşer ürünler satın alan

tüketicilerin yaklaşık %45’inin Museviler, %25’inin koşer gıdaların daha güvenli daha iyi olduğunu

düşünen tüketiciler, %20’sinin Müslümanlar ve %10’unun vejetaryen, laktoz şekeri sindirim

zorluğu bulunanlar ve diğer din mensuplarına ait tüketiciler olduğu ortaya çıkmıştır. Yine koşer

ürünleri düzenli olarak tüketmeyen Yahudi tüketiciler, Hannukah, Yem Kippur gibi dini

bayramlarda koşer ürünleri satın almakta olup, bu ürünlerin tüketiminde dini bayramlarda önemli

artışlar yaşanmaktadır.

 

Bir ürünün koşer olarak rafta sergilenebilmesi için mutlaka yetkili Koşer Sertifikasyon

Kuruluşlarından sertifika almış olması ve söz konusu kuruluşun işaretini taşıması gerekmektedir.

Bu sertifikaya sahip ürünlerin pazara girişte rekabet avantajı yakalayabileceği düşünülmektedir.

1990’lardan sonra uygulanan göçmenlik politikası çerçevesinde Kanada’da özellikle Müslüman

nüfusta önemli artışlar gerçekleşmiştir. Bu sebeple Kanada helal ürünler pazarı da gelişme

göstermektedir. Bu itibarla helal ve koşer sertifikalı ürün sınıfındaki gıdaları tercih eden tüketici

gruplarına yönelik olarak Türk ürünleri açısından helal kavramının ön plana çıkartılması suretiyle

rakip ülkelere göre rekabet avantajı sağlanabileceği düşünülmektedir. Dünya ticaretinde de son

yıllarda, özellikle Müslüman ülkelerle olan ticarette, helal gıda kavramının ön plana çıktığı

görülmektedir. Bu sebeple özellikle ithal ürünler için bu çerçevede gelişen tüketici tercihleri de

dikkate alınarak yürütülecek olan pazarlama faaliyetlerinin, Kanada’ya olan ihracatımızın

artırılması bakımından yararlı olacağı düşünülmektedir.

 

Fonksiyonel ürünler: Herhangi bir fiziksel rahatsızlığın azaltılmasını/giderilmesini sağlayıcı ve/

veya sağlıklı yaşamı destekleyici yönde etkileri bulunan ürünler şeklinde tanımlanan fonksiyonel

ürünlere olan ilginin de Kanada pazarında artış gösterdiği bilinmektedir. Dünya üretim ve

ticaretinde önem arz eden geleneksel ürünlerimiz açısından bu pazar bölümüne yönelik olarak

ürünlerin fonksiyonel özellikleri ön plana çıkartılarak yapılacak ürün geliştirme faaliyetlerinin

Kanada pazarına girişte avantaj yaratacağı düşünülmektedir. Bunun yanı sıra iç pazarda başarı

yakalayan “her gün bir avuç fındık kalbinize iyi gelir” sloganlı tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinin

de pazarda ürünlerimize karşı ilgiyi artırarak ihracatımıza olumlu etki sağlayacağı

düşünülmektedir.

 

Gurme Ürünler: Dünyanın en gelişmiş sekiz ekonomisi arasında yer alan Kanada, yüksek gelir

düzeyine sahip tüketici kitlesiyle Türk ihraç ürünleri açısından büyük bir potansiyel arz

etmektedir. Son yıllarda gurme ürünlere artan taleple birlikte yeni, özgün ve pahalı ürünler,

yemek seçimlerini farklı değerlendirmek isteyen tüketicilerin başlıca tercihleri arasında yer almaya

başlamıştır. Coğrafi işarete sahip ürünler de tüketiciler tarafından bu kapsamda

değerlendirildiğinden, tüketicilerin özel değer atfettiği ürünler arasında yer almaktadır. Bunların

yanısıra “özel tad ve lezzetli” gıdaları da Kanadalı tüketiciler, kilolarına dikkat etmelerine karşın,

günlük “stres giderici” ürünler olarak algılamaları sebebiyle tüketmektedir. Fiyat dezavantajı

nedeniyle pazarda yer bulamayan özellikle sert kabuklu ve kuru meyve ürünlerimizde, örneğin

“special” ambalajlı gurme ürün konumlandırması yapılarak, fiyat-kalite dengesinin sağlanması

suretiyle ihracatımızın artırılabileceği düşünülmektedir. 

Konserve Meyve Sebze

ZEYTİN

Kanada’nın zeytin ithalatının ise 2008 yılında 42 milyon dolara ulaştığı görülmekte olup,

ithalatının yarısına yakınını İspanya’dan gerçekleştirmektedir. İthalatında ön plana çıkan diğer

ülkeler Yunanistan, ABD, Mısır ve Fas’tır. Kanada’nın ithalatında iri kalibrajlı zeytin ön plana

çıkmakta olup, ülkemizde iri kalibrajlı zeytin üretiminin az olması sebebiyle Kanada zeytin

pazarının ülkemiz tarafından değerlendirilemediği görülmektedir. Kanada pazarına girilebilmesi

ve rakiplerden pay alınabilmesi bakımından tüketici tercihleri dikkatle irdelenerek, kaliteli,

özellikle konfit tip, ambalajlı ve pastörize zeytin ihracatına ağırlık verilmesi gerekmektedir.


Kuru Meyveler


Kanada’ya sektörler itibariyle tarım ve gıda ürünleri ihracatımız değerlendirildiğinde Kuru

meyveler sektörünün ihracatımızda en önemli yere sahip olduğu görülmektedir. 2009 yılında

toplam 24 milyon dolarlık kuru meyve ihracatımızın %57’sini kuru üzüm, %32’sini kuru kayısı ve

%11’ini de kuru incir oluşturmuştur.

 

Kuru meyveler içerisinde bazı ürünlerin ihracatında görülen dönemsel özellikler pazara girişte

dikkat edilmesi gereken hususlar arasında yer almaktadır. Örneğin Noel döneminde Kuru incire

olan talebin artması nedeniyle bu ürün ihracatının büyük bölümünün Noelin hemen öncesinde

Kasım ve Aralık aylarında yapıldığı göze çarpmaktadır.

 

Türkiye Kanada’nın kuru meyve ithalatında ilk üç tedarikçi arasında yer alsa da özellikle kuru

üzüm ve kuru incir açısından rakiplerden pay alınmasının mümkün olduğu düşünülmektedir.

2008 yılından beri Merkezimizce yürütülen pazar araştırması çalışmaları ve katılım sağlanan

fuarlar vasıtasıyla yapılan tanıtımların da etkisiyle kuru meyve ihracatımızın artış göstermeye

devam ettiği görülmektedir.


Organik Tarım Ürünleri



Sağlıklı yaşama yönelik kaygılar da tüketicilerin gittikçe organik ürünleri daha fazla tercih

etmesine neden olmaktadır. Kanada’da 530 bin ha alanda üretim yapan 3600’den fazla organik

ürün üreticisinin yanı sıra tüketime hazır organik gıda üreten 800 civarında firma bulunmaktadır.


Ancak Kanada’nın organik ürün üretimi daha çok ihracata yönelik dökme formda hububat,

bakliyat ve yağlı tohum ürünlerinden oluşmaktadır. Buna rağmen ülkede gelişen organik ürün

üretimi, tüketicilerin ithal ürünlerde de organik ürünlere olan ilgisinin artmasına sebep olmuştur.

İç pazarda yıllık 2,7 milyar Kanada dolarını aşan organik sertifikalı ürün satışı da ülkede organik

ürün konusunda önemli ölçüde farkındalık yaratıldığını göstermektedir. Kanada’da yapılan

araştırmalar organik gıda pazarının her yıl %15–20 oranında büyüdüğünü göstermektedir.

ABD’nin Kanada’nın organik ürün pazarında büyük etkisi bulunmakta olup, Kanada’nın ithalatının

%80-85’i ABD’den yapılmaktadır. Öte yandan Türk ürünleri açısından da başta geleneksel ihraç

ürünlerimiz olmak üzere organik olarak üretilen gıda ürünlerimizin pazara girişte büyük şansı

bulunduğu görülmektedir.


Sert Kabuklu Meyveler

Kanada’nın sert kabuklu ve kuru meyve üretiminin çok düşük seviyede bulunması nedeniyle sert

kabuklu meyve ihtiyacı ithalat yolu ile sağlanmaktadır. Kanada’nın sert kabuklu ve kuru meyveler

ithalatında en önemli ürün kabuklu ve kabuksuz bademdir. NAFTA’dan kaynaklanan vergi

avantajı nedeniyle badem ihtiyacının tamamına yakınını ABD’den sağlamaktadır. 

 

Kanada’nın Türkiye’den yaptığı tarım ve gıda ürünleri ithalatının ise %60’a yakınını başta fındık

olmak üzere kuru ve sert kabuklu meyveler oluşturmaktadır. Kanada’nın fındık ithalatı yıllar

itibariyle incelendiğinde ülkemizin bu pazarda payını önemli ölçüde artırdığı görülmektedir. Bunun

başlıca sebepleri arasında dünyada çikolatalı mamuller üretiminde önemli bir yere sahip olan

İtalyan menşeli bir firmanın, 2006 yılı sonunda Kanada’da üretim yapmaya başlayarak fındık

ihtiyacını doğrudan ülkemizden temin etmesi yer almaktadır. Bu sebeple ITC-Trademap’ten

alınan verilere göre 2006 yılında 10 milyon Dolar seviyelerinde olan Kanada’nın Türkiye’den

ithalatının 80 milyon Dolar düzeylerine ulaştığı görülmektedir.

 

Başta Antep fıstığı ve kuru üzüm olmak üzere diğer ürünler değerlendirildiğinde Kanada’ya

ihracatımızın yeterli seviyelere ulaşmadığı görülmektedir. Kanada’nın sert kabuklu meyve

ithalatında badem ve fındıktan sonra en önemli yere sahip olan Antep fıstığı ithalatına

bakıldığında, ABD ve İran’ın pazara egemen olduğu görülmektedir.

 

Kanada’nın başta şekerli ve çikolatalı mamuller sektörü olmak üzere gıda sanayi ürünlerine

hammadde teşkil etmesi bakımından sert kabuklu ve kuru meyvelerde potansiyelin lehimize

çevrilebilmesi ve ihracatımızın daha da artırılması amacıyla ürünlerimizin tanıtılması büyük önem

arz etmektedir. Bu çerçevede başta Türk fındık ve Antep fıstığı olmak üzere geleneksel olarak

dünya pazarlarına sunduğumuz diğer sert kabuklu ve kuru meyvelerimizin nihai ürün kalitesine

olan katkıları sebebiyle, tüm dünyada başta çikolatalı mamul üreticileri olmak üzere kaliteli üretim

yapan gıda üreticileri tarafından tercih edildiğinin Kanadalı tüketici ve üreticilere anlatılması önem

arz etmektedir. 

Zeytinyağı


ZEYTİN VE ZEYTİNYAĞI

Kanada’nın bitkisel yağ üretim, tüketim ve ticaretinde en önemli yere sahip olan ürün kanola

yağıdır. Kanola yağı, 1956 yılında Kanadalı bilim adamları tarafından, insan tüketimine uygun

kolza tohumlarının geliştirilmesi suretiyle elde edilen ve kanola olarak adlandırılan yağlı

tohumdan çıkarılmaktadır. Kanola yağını bu anlamda Kanada’nın milli yağı olarak adlandırmak

yanlış olmayacaktır. Kanada’da yemeklik yağ denildiği zaman ilk akla gelen kanola yağı

olmaktadır. Kanada’nın toplam 2 milyon tonluk bitkisel yağ üretiminin %85’ini kanola yağı,

%14’ünü soya yağı oluşturmaktadır. Bunun yanı sıra çok az miktarlarda ayçiçeği yağı üretimine

karşılık zeytinyağı üretimi bulunmamaktadır. Bitkisel yağ tüketiminde de sağlıklı bir yağ olarak

lanse edilen kanola yağı yaklaşık 400 bin tonluk tüketim rakamıyla başı çekmektedir. Özellikle

ABD’nin Gıda ve İlaç dairesi (FDA) tarafından kanola yağının sağlıklı bir ürün olarak gösterilmesi

ve Kanada’daki birçok fast-food restoranının bu yağı kullanmaya başlaması, tüketiciler arasında

da kanolanın sağlıklı bir yağ olduğu algısının gelişmesine katkı sağlamıştır. Son yıllarda genetiği

değiştirilmiş ürünlere karşı kampanyalardan kanola yağı tüketiminin etkilenebileceği düşünülse

de Kanada’da üretimi artırmaya yönelik çalışmalar devam etmektedir. Pazarda kanola yağının

sağlık anlamında en büyük rakibi olarak görülen zeytinyağının tüketimi de yıllar itibariyle önemli

ölçüde artış göstermektedir. Kanada’da toplam yağ tüketimi azalırken zeytinyağı tüketiminin

artması Kanadalıların sağlıklı beslenme tercihleri doğrultusunda tüketim alışkanlıklarındaki

değişimi göstermesi bakımından dikkat çekicidir.

 

Kanada’nın zeytin ve zeytinyağı üretimi bulunmadığından tüketimin tamamı ithalattan

karşılanmaktadır. 1997 yılında Kanada’nın toplam zeytinyağı ithalatı 18 bin ton civarındayken, on

yılda yaklaşık iki katına çıkarak 34 bin tona ulaşmıştır. Kanada, zeytinyağı ithalatının tamamına

yakınını bu üründe dünyanın başlıca üretici ve ihracatçısı ülkeler olan İtalya, Yunanistan, Tunus

ve İspanya’dan karşılamaktadır. Türkiye’den ithalatı ise oldukça düşük düzeylerdedir. Kanada’nın

zeytinyağı ithalatı daha önceleri rafine yağ ağırlıklıyken son yıllarda artan sağlıklı yaşam bilicinin

de etkisiyle talep saf zeytinyağına kaymış olup, ithalatının %70’ini saf zeytinyağı oluşturmuştur.

Zeytinyağı genelde ihracatçı ülkede ambalajlanmaktadır. Ancak, zeytinyağını tek başına veya

diğer bitkisel yağlarla karıştırarak piyasaya sunan Kanadalı firmalar da bulunmaktadır. Diğer

bitkisel yağlar ile karıştırılmış olan zeytinyağları büyük hacimli (4 litre) pet ambalajlar içerisinde

satılmaktadır. En fazla kullanılan ambalaj tipi genellikle yuvarlak ve renkli cam şişelerdir. Bunun

yanı sıra dikdörtgen kesitli şişeler de bulunmaktadır. Cam şişelerin tercih edildiği ambalajların

hacimleri 0,5 ve 1 litredir. 3 litrenin üzerindeki zeytinyağları ise genellikle teneke kutularda

satılmaktadır.

 

Unilever perakende zeytinyağı satışlarındaki %50’lik payı ile pazarı domine etmektedir. Pazar

payları itibariyle ilk yedi tedarikçi satışların %80’ini elinde bulundurmaktadır. Markalar bazında ise

Unilever’in satışını gerçekleştirdiği İtalyan Bertolli en önemli markalardan birisi olarak pazarda

yer almaktadır. Unilever’in pazardaki en büyük rakibi olan İspanyol Grupo SOS firması ise %11’lik

pazar payıyla ikinci sırada bulunmaktadır.

 

Kanada’da geliri orta ve düşük düzeyde olan tüketiciler zeytinyağı alımında kararını zeytinyağının

fiyatına göre vermektedir. Bu tip tüketicilerin sağlıklı yağlar hakkındaki bilinç düzeyi aslında diğer

ülkelerde de olduğu gibi “omega 3 iyi”, “trans yağlar kötü” algısından öte değildir. Gelir düzeyi

yüksek tüketiciler ise tercihlerini en fazla tanınan markadan yana yapmaktadır. Ayrıca zeytinyağı

bu tip tüketiciler arasında “Gurme ürünü” olarak da değer bulmaktadır. Bunun yanı sıra sağlıklı

beslenmek amacıyla bilinçli olarak zeytinyağı tüketenler ise doymamış yağ oranı en düşük

yağlardan biri olarak zeytinyağını tercih etmektedir. Zeytinyağında “soğuk baskı”, “extra virgin”

ve “organik” gibi sınıflar tüketiciler tarafından ürünün fiyat ve kalite göstergesi olarak

değerlendirilmektedir. Zeytinyağının sağlık algısı zaten yüksek olduğundan organik zeytinyağına

talep düşük düzeylerde kalmaktadır.

 

Gıda tüketim tercihlerinde demografik veriler ve yaşam tarzı önemli olup, Kanada’da demografik,

kültürel ve ekonomik farklılıkların çoğalmasıyla tüketim eğilimleri de daha karmaşık hale

gelmektedir. Farklı ülke ve kıtalardan göçmenlerin bu ülkeye yerleşmesiyle etnik köken, yaşam

tarzı ve damak tadları da mevcut kültüre eklenmiştir. Bu yüzden bu pazarı anlamak ve bu

çerçevede ürün sunabilmek, başarılı olabilmek için önemli bir adım olarak düşünülmektedir. Bu

anlamda zeytinyağı hem sağlıklı olması hem de farklı kültürlere artan ilgi sebebiyle önemli bir

potansiyel olarak görülmektedir.

 

Kanada’nın zeytin ithalatında ise İspanya en önemli paya sahiptir. Kanada’nın ithalatında iri

kalibrajlı zeytin ön plana çıkmakta olup, ülkemizde iri kalibrajlı zeytin üretiminin az olması

sebebiyle Kanada zeytin pazarının ülkemiz tarafından değerlendirilemediği görülmektedir.

Kanada pazarına girilebilmesi ve rakiplerden pay alınabilmesi bakımından tüketici tercihleri

dikkatle irdelenerek, kaliteli, özellikle konfit tip, ambalajlı ve pastörize zeytin ihracatına ağırlık

verilmesi gerekmektedir.

 


Yorumlar - Yorum Yaz
.